Willet the Creator
Mesaj Sayısı : 194 Kayıt tarihi : 28/02/13
| Konu: Mengele, Windhund ve Deneyler C.tesi Mart 09, 2013 4:02 am | |
| Mengele, Windhund ve Deneyler;; Almanyada kesintisiz ve halktan gizli olarak deneylerini devam ettiren Mengele'ye Birim 731'den gelen bilgilerin de yardımıyla deneylerinde tıbba bir hayli yardımı dokunacak ilerlemeler kaydetmiştir. İlerlemeleri Plastik Cerrahi, öldürücü hastalıklara tedavi gibi şeylerin önünü açmış, en nihayetinde de en başından beri ilgisini çeken saf alman ırkını kısmen de olsa yaratmasına yardım etmiştir. - Alıntı :
- 1965 | Mengele saf alman ırkını yaratmayı başardı. Ne var ki hayatta olan insanların fiziki görünüşlerini değiştiremiyor, sadece anne karnındaki belirli bir ayını doldurmuş bebeklerin dna'larını değiştirebiliyor, dnalarının klasik alman normlarıyla doğmasını kesinleştirebiliyordu. Buna rağmen tıbbi müdehalesi bebek ve anne için tehlikeler de yaratıyordu. Öyle ki anne karnında virüs enjekte edilmiş bebeklerin saçları en geç 30'unda beyazlamaya ve dökülmeye başlıyor, gözleri erken yaşlarda göz rahatsızlıkları geçiriyordu. Bu jenerasyonun çocuklarının büyük bir çoğunluğu bağışıklığı az doğuyor, alman yapımı ilaçlara bağımlı yaşıyorlardı. Buna rağmen denekler üzerinde çalışmalar devam etti, 60'ların sonlarına doğru Mengele'nin jenerasyonu adı verilecek bir nesil oluşmaya başlamıştı.
1969 | Mengele kalıtsal olarak devamlılık gösterebilen saf alman ırkını gerçekleştirmeyi başardı. Yine de daha kötü sonuçlar doğurmasından korkulup yalnızca 200 hamile kadın -167'si yahudi ve roman- üzerinde aşı enjekte edildi. Mengele'nin Jenerasyonu ömürlerinin kısalığı nedeniyle Kelebek Çocuklar ismi ile de anılmaya başlandı.
Mengele suikastle ölmeden önce fiziksel açıdan anne karnında 4 aydan küçük bebeklerin dnalarına müdehale etmeyi başarmıştır. Ancak bu doğuştan hastalıklı mengelenin kelebek çocukları, asıl amacına hizmet edemiyordu. O doğuştan geleceğini belirleyebileceği bir ordu kurmak istiyordu. Nazi Almanyasına hizmet edecek, güçlü, savaştan korkmayan, çürük olmayan çocuklar. Mengele bu hedefini başaramadı. Ne var ki Mengele'nin izinden gidecek gizli bilim insanları birliği Mengele'nin yüzünü kara çıkartmayacaktı. - Alıntı :
- 1975 | Mengele'nin izinden gidecek genç biyolog ve kimyagerlerden oluşan 12 kişilik bir bilim birimi oluşturuldu. Bu birim suçlular üzerinde vivisection yöntemiyle tıbbi ve savaş teknolojisi geliştirecekti. Birime Windhund ismi verildi.
1979 | Frank O. Hildenstern hayatını kaybetti. Mengele'nin yarım kalan deneylerini Windhund bilim birimi tamamladı. Bu birimle saf alman ırkı tamamlanmış oldu. Mengele'nin fiziksel normları yaratma kusurlarını değiştiremeseler de, deneylere savaş ve sivil savunma açısında epeyi yararlı olacak doğul asker doğurmayı başaracaklardı. Buldukları yeni aşının anne karnında enjekte edildiği bebeklerin saç-göz renkleri değişmeyecekti; değişim kas güçlerinde ve çevikliklerinde olacaktı. Aynı zamanda aşının destek virüsleriyle bazı deneklere siniri hissizleştirme etkisi de eklenmiş, böylece yara açıldığı zaman çocuk hiçbir şey duymayacak, hatta kimileri bu adrenalin olayından zevk bile alacaklardı. Halktan ve kimi politikacılardan gizlenen bu başarılı aşı, SSCB, Amerikan ve İngiliz ölüm suçluları üzerinden denendi. Doğan çocuklar yetim adı altında dahi okullarına gönderildi, asker veya emniyet teşkilatında polis olmaları için özel yetiştirilmeye başlandı Uzun lafın kısası Mengele'nin deneyleri ikiye ayrılıyor; Mengele'nin Kelebek Çocukları ve Windhund Ordusu. Birinci deney üçüncü dünya savaşından sonra ortaya çıkmış ve deneye katkısı olanlar cezalandırılmıştır. Deneyden muzdarip kesime tıbbi tedavi başlanmış, deneyi geri alamasalar da en azından bir-iki yıl ömürlerini uzatmayı başarmışlardır. Hatta bazı denekler kişileri mahkemeye verip gelirlerini yükseltecek miktarda parayla davalarını kazanmışlardır. İkinci deneyler ise hala su üstüne çıkmamış, savaş sonrasında bile devletlerin işine geldiği için saklanmıştır. Öyle ki Windhunddan kimse zarar görmemiş, birkaçı deneylerinden bilgileri satarak burjuva sınıfında hayatlarına devam etmişlerdir. Hala ordu aşısı birkaç gönüllü annenin bebeğine verilmeye devam ediliyor. Windhund ordusu çocukları savaş makinası gibi iri vücutlara, güçlü yapıya ve soğuğu, sıcağı hissetmeme gibi özel hastalıklara/güçlere -artık etik görüşünüz hangisini kabul ediyorsa- sahip olabiliyorlar. Sadece anne karnındakilere değil, doğmuş çocuklara da enjekte edilebilen bu aşıyı almış çocuklar deney yarıda iptal edilmediği sürece serbest bırakılmıyor, çok iyi şartlarda, savaş ve milliyetçilik bilinci, saldırganlık, insan ölümünü umursamama gibi ağır militarist fikirli eğitimlerden geçirilip onlar farkında olmadan geleceğin siyasetçi, asker, doktor gibi mesleklerine sokuluyor. | |
|