V I V I S E C T I O N | 1 9 9 2
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Raphael Altieri
Kahraman Birimi
Kahraman Birimi
Raphael Altieri


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 25/03/13
Milliyet : İtalyan
Doğum Yeri : Hildenstern
Yaşadığı Yer : Hildenstern

Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör Empty
MesajKonu: Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör   Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör EmptyÇarş. Mart 27, 2013 12:09 pm

Nora Cylendia & Raphael Altieri
Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör 2cde5ol
suprise mofo

    ps. aslında rp başlığında çok derin bir sanatsal anlam yatıyor. Ama sadece uslu çocuklar şirinleri görebilir.
    ps2. allahıma kitabıma anlamlı lan aslında. Şaka olsun diye değil. Cidden anlamlı.
    ps3. valla.
    ps4. noracm sna snra anltcm. ara beni yala beni. Editlenicek bu başlık da, şekil bir resim koyucam birlikteli olduğumuz. Söz. İzci sözü.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raphael Altieri
Kahraman Birimi
Kahraman Birimi
Raphael Altieri


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 25/03/13
Milliyet : İtalyan
Doğum Yeri : Hildenstern
Yaşadığı Yer : Hildenstern

Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör Empty
MesajKonu: Geri: Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör   Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör EmptyC.tesi Mart 30, 2013 3:15 am

    Güneş gözlüğünü taktı ayna karşısında, giydiği cebe tuzlu markanın ceketiyle kendini bir süzerken. Soyunma odasında fazla oyalanmaması gerekiyordu aslında. Yine de ışıltılı görünmesi için sponsorlarının itina ile kendisine giydirdiği bu pahalı, lüks takımlarla kendini ayna karşısında seyretmek, sahiden de yakışıklı birisiymiş gibi hissettiriyordu ona. Utanmıyordu. Buna rağmen üzerinde hala bir parça heyecan vardı. O da olacaktı tabii artık; kamera tuhaf bir aletti. Ne zaman, kaç yıl sonra bile olsa her defasında tedirgin ediyordu karşısına geçtiğinde.
    Derin bir nefes alıp gözlüğünü çıkartıp ceketinin cebine taktı. Şimdi durup kamerayla aşk dolu geçmişini anacak değildi. Kendine güveniyormuş gibi bir görüntü çizerek çıktı dışarıya. Başıyla fotoğrafçıya ve diğer set çalışanlarına selam verdi, kamera karşısında yerini aldı. Aslında çoğu fotoğraf çekiminde bir yandan da özel hayatı ve mahremiyetinin en civcivli köşeleriyle ilgili röportaj vermesi gerekiyordu. Ne var ki bu seferki çekim sadece moda çekimi olacaktı ve eh pek de özel bir yanı olduğu söylenemezdi. Bu sefer sadece süslenmeli, pahalı bir parçaymış gibi görünmeli ve görevine biçtiği o asil ruhu hiçe sayarak bir malmışçasına kameraya duygusuzca kendini satmalıydı.
    Sahi, neden fino köpekleriymiş gibi allanıp pullanıp kendilerini halka sevdirmek zorundaydılar ki? Onların görevleri halkı korumaktı; billboardları değil.
    Arkasındaki krem rengi fonun önüne geçince son defa fotoğrafçının elini sıkıp kendisine nasıl olduğunu sordu, ufak formalite icabı muhabbetleri de bitince kendisine beklenilen şekilde poz vermek için taburenin üstüne çöktü. Sağa sola bakınıyordu kendisine yardım etmeleri için. Evet, bu ilk kamera karşısına geçişi değildi. Yine de daha 5 dakika önce mekana girip hazırlanmıştı, nasıl rahatça etrafındaki insanları hiçe sayarak saçma sapan şekillere girmesini beklerlerdi ki? Güldü stresle kendi huzursuzluğuna gülen fotoğrafçıya.
    "Tam olarak nasıl bir ruh yakalamam uygun olur?" dedi omuz silkerek, utangaçça. Fotoğrafçıdan aldığı cevapsa o saygılı maskesinin altında küfretmesine sebep olmuştu. "Nasıl rahat olursan." Nasıl rahat olursa mı? Rahat değildi ki soruyordu işte. Derin bir nefes aldı daha da rahatlamak için. Piyasadaki etiketini düşündü. Hayranları onu nasıl görmek isterdi ki? Nasıl görmekten zevk alıyorlardı?
    Ayak ayak üstüne attı, kendine güvenen bir ifadeyle güldü kameraya doğru. Ve ilk çakan flaşla nihayet çekim de başlamıştı. O kendine güvenen gülüşten, sevimli bir yan bakışa, oradan da tehditkar bir gülüşe geçerek aklına ne kadar poz geliyorsa tek tek elden geçirmeye başladı. Henüz ayakta pozlarına geçmemişti. Elindeki pozları bu kadar çabuk kaybetmek istemiyordu -Rafal öyle hayal gücü engin fotojenik bir arkadaşımız değildi hani. Gözlüğünü alıp bir ucunu dudaklarına götürdü, saçlarını eliyle geriye attırdı, gömleğinin düğmelerini çözmeye başlıyormuş gibi gizemli bir bakış attı kameraya... Uzun bir vakit geçmiş gibi geliyordu ona. Öyle ki sadece uzuvlarını ve mimiklerini kullanarak saçma sapan şekillere girmiş olsa dahi yorulmuş gibi hissediyordu. Eh, saate baksa yanıldığını anlardı tabii. Yine de hayal kırıklığına uğramayı neden istesindi ki? Sadece oturup oh oh bugün de çok çalıştım triplerine girmeyi tercih edecekti. Göz ucuyla fotoğrafçının yanında, gölgelerde kalmış kişiye baktı. Parmağını şıklatarak çalışanı önemsemeden emrini buyurdu. "Amatör, bana içecek bir şey getir." İşte tam o anda sadece şöyle bir göz ucuyla kıza bakacağını sanarken, kızın gözleri bir anda dağıttı tüm dikaktini. Ne flaş ne göğsüne esen vantilatör afallamasına engel olmayı başarabilmişti. Kaşları çatıldı bir anda. Göğsüne doğru esen vantilatörü unuttu, gözünü alan flaşları unuttu. Sadece başını çevirip o sanki vahşi bir hayvan gibiymiş de gölgelerden avına atlayacakmış gibi -belki de radyasyondan muzdaripmiş gibi parlayan?- gözler kaldı mekanda.
    O kendisine bakan gözler kendisine aşık etmemişti Raphı. Sadece korkunçtu. Ve... Tanrı aşkına adeta parlıyorlardı?! Ve üstelik o iki gözü o ana kadar hiç farketmemiş miydi yani?
    Daha sonra gözleri kızın kızıl, sade saçlarına takıldı, sonra diğer Eulenspiegel kızları gibi iğrenç derecede zayıf olmayan yüzüne. En nihayetinde o şaşkın yüzüne kızın sadeliği yansımış, etrafında pek de kendisi gibi insan göremeyen gözleri aslında gayet de normal olan kişi zorla da olsa sindirmeye başlamıştı. Her nedense ilkinde kendisini afallatan o iri gözler şimdi bir yapbozun parçalarıymış gibi birleşmiş, kızın o sosyetik insanlar arasında hiç de sıradan olmayan sıradan yüzünü renklendiren hoş bir detaya dönüşmüşlerdi. Gözleri kıza çok ilginç ve tuhaf bir şey görmüş gibi bakarken, o iyice ekşimiş suratıyla tamamen kıza dönmüştü ki fotoğrafçının kendisine seslenişiyle başını çevirmek zorunda kaldı. "Biraz da diğer taraftan profil alalım."
    "Alalım." dedi omuz silkerek. Bacak bacak üstüne attı ve aklında hala ilk bakışta kendisini ürküten o güzel gözleri düşünerek, yaramaz bir çocuk gibi pozlarını vermeye devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hadi Beni Till'den Sakla, Amatör
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
V I V I S E C T I O N | 1 9 9 2 :: Avrupa :: Hildenstern :: Eulenspiegel-
Buraya geçin: